Öğretmen Adaylarının Sosyal Ağları Benimseme Düzeyleri İle Yalnızlık Düzeyleri Arasındaki İlişki

ÖĞRETMEN ADAYLARININ SOSYAL AĞLARI BENİMSEME DÜZEYLERİ İLE YALNIZLIK DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
Osman KÖROĞLU (Yrd. Doç. Dr., Fatih Üniversitesi, İstanbul Meslek Yüksekokulu, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı, İstanbul, okoroglu@fatih.edu.tr)
Aylin TUTGUN ÜNAL (Öğretim Görevlisi, Maltepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü, İstanbul, aylintutgun@maltepe.edu.tr)

ÖZET
Araştırmada, öğretmen adaylarının sosyal ağları benimseme düzeyleri ile yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi için “Sosyal Ağları Benimseme Ölçeği” ile “UCLA Yalnızlık Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” ile veri toplanmıştır. Benimseme düzeyleri 5 faktör ile incelenmiştir: Yarar, Kullanım kolaylığı, Sosyal etki, Kolaylaştırıcı faktörler, Topluluk kimliği. Araştırmada, sosyal beceri kullanımını gerektiren öğretmenlik mesleğine hazırlanan öğretmen adaylarının sosyal ağ sitelerini ne düzeyde benimsediği, ne kadar vakit ayırdığı ve sosyal ağ kullanımlarına yönelik kişisel özellikleri ile sosyal ağları benimseme düzeylerinin, yalnızlık düzeyleri ile ilişkisi incelenmiştir. Öğretmen adaylarının sosyal ağları benimseme seviyeleri ile yalnızlık seviyelerinin incelenmesi ile elde edilen sonuçlardan, sosyal ağ kullanımlarının ileride mesleki hayatlarında sağlayacakları yüz yüze iletişimde yol açabileceği potansiyel bir problemin önceden tespiti ve önlenmesi konusunda yararlanılabilir.

ANAHTAR SÖZCÜKLER: Sosyal ağlar, sosyal paylaşım, öğretmen adayları, yalnızlık

GİRİŞ
Bilgi ve iletişim teknolojileri, birey ve toplumların iletişim ve yaşam tarzlarını değiştirmekte ve eğitim gibi her alanda kullanılmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu araştırmalarına göre, işletmelerde bilgisayar kullanım ve internet erişimine sahiplik 2007 Ocak’ta %88,7 ve %85,4 iken, 2008 Ocak’ta %90,6 ve %89,2’ye yükselmiştir. 2010’da ise, internet erişimine sahiplik %90,9’a yükselmiştir. Mobil iletişim yaygınlaşmış, hanelerde cep telefonu sahipliği 2011’de %90,5’e ulaşmış ve kentsel ve kırsal alanda birbirine yakın değerde çıkmıştır (%92,8 ve %85), (TÜİK, 2011).
Web 2.0’la birlikte sosyal ağlar başlar (Karal ve Kokoç, 2010). Teknoloji okuryazarlığı, eğitimcilere pedagojik avantaj sağlayabilir (Georgina ve Hosford, 2009). Öğretmenleri teknolojide destekleyici kurumsal politikalar ve mentorluk gerekir (Starkey, 2010). Eğitimde istenen çıktıların bireysel farklılıklar ve teknolojik öznellikler açısından alınamayabilir (Kim ve diğerleri, 2013). Teknolojilerin pedagojik kullanımında uygulama ve uygulayıcılarla ilgili gelişime açık noktalar da vardır (Martinovic ve Zhang, 2012).
Türkiye’de Facebook 24.143.980 aktif kullanıcı ile dünyada 4. sıradadır (Socialbakers, 2012). Türkiye’deki Facebook kullanıcılarının %37’sini 18-24 yaş aralığındakiler oluşturmaktadır (Socialbakers, 2012). Facebook, üniversite öğrencilerince sık kullanılır (Kabilan, Ahmad ve Abidin, 2010; Lampe, Ellison ve Steinfield, 2006). Twitter kullanımı da yaygınlaşmaktadır (Fitton, Gruen ve Poston, 2010).
Sosyal ağların eğitimde kullanımı tartışılmaktaysa da yükseköğretimde işbirliği ve dayanışma için kullanılabilirler (Ajjan ve Hartshorne, 2008). Sosyal ağların eğitim-öğretimde kullanılması öğrenciler ve öğretmenleri daha etkili iletişime zorlar, öğretmenler öğrencilerini daha iyi tanır (Grant, 2008, akt. Mazman, 2009). Sosyal ağ sitelerinin eğitimde kullanımı için modeller önerilmiştir (Stanciu, Mihai ve Aleca, 2012). Twitter gibi sosyal ağlar, okullarda çalışanlar ve öğrencilerin iletişiminin ve kararlara katılımının sağlanmasında, ortak kurum politikası belirlenmesinde kullanılabilir (Schmucki ve Meel, 2010). Öğretmenler meslektaşlarıyla, mesleki öğrenme toplulukları kurarak, kaynak ve tecrübe paylaşımı yapabilir (Ploderer, Howerd ve Thomas, 2010; Özmen, Aküzüm ve diğerleri, 2011).
Sosyal ağ siteleri kullanımlarını sınırlayamayanlar problemler yaşamaktadır. Üniversite öğrencileri günde 50-150 arasında mesaj alıp göndermektedir (Arslan ve Tutgun Ünal, 2013). Bunların sosyal ağ sitelerinden gönderildiği de düşünülebilir. Bu gençler cep telefonlarına günde 5 saat ve üzeri zaman ayırmaktadır. Sonuçta, akademik, aile ve sosyal çevrelerinde, maddi, davranışsal ve psikolojik problemler yaşamaktadır. Gençlerin, özellikle cep telefonlarından sosyal ağ sitelerine bağlandıkları düşünülürse, bağımlılık buralarda söz konusudur.
Eğitim amaçlı kullanılabileceği halde, sosyal ağların halen eğitim aracı olarak düşünülmediği vurgulanmaktadır (Stanciu, Mihai ve Aleca, 2012). Bunun sebebini bulabilmek için öğretmen adaylarının sosyal ağ kullanım alışkanlıklarının belirlenmelidir. Sosyal ağların hızlı benimsemelerinin altında yatan faktörler ve günlük aktif kullanımlarının nedenlerinin ortaya konulması ile ilgili ve sosyal ağlara yönelik psikolojik faktörleri içeren çalışmalar eksiktir (Usluel ve Mazman, 2009).
AMAÇ
Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının sosyal ağ siteleri kullanım alışkanlıkları ve sosyal ağları benimsemeleri ile yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişkinin çözümlenmesidir. Bunun için şunlara cevap aranmıştır.
1.      Öğretmen adaylarının demografik özellikleri ile sosyal ağ sitelerini kullanım alışkanlıkları nelerdir?
2.      Öğretmen adaylarının sosyal ağ sitelerini benimseme düzeyleri ne seviyededir?
3.      Öğretmen adaylarının yalnızlık düzeyleri ne seviyededir?
4.      Öğretmen adaylarının sosyal ağ sitelerini benimseme düzeyleri ile yalnızlıkları arasında bir ilişki var mıdır?

YÖNTEM
Araştırma Modeli
Bu çalışmada, “Sosyal Ağları Benimseme Ölçeği”, “UCLA Yalnızlık Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” ile elde edilen verilerin nicel analizi ile durum saptanmıştır. Araştırmamız Karasar (1994)’a göre tarama modellerinden genel tarama modeline örnektir.
Çalışma Grubu
            Katılımcılar, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında, Maltepe ve Marmara Üniversitesi’ne devam eden 428 eğitim fakültesi öğrencisidir.
Tablo 1: Katılımcıların demografik özellikleri
Demografik Özellikler                                                 f                                               %
                Cinsiyet                
Erkek                                                                                   157                                        36,7
Kadın                                                                                   271                                        63,3

                               TOPLAM                                             428                                        100
                Bölüm/Program 
İngilizce Öğretmenliği                                                        52                                          12,1
İlköğretim Matematik Öğretmenliği                               71                                          16,6
BÖTE                                                                                   89                                          20,8
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık                             85                                          19,9
Zihin Engelliler Öğretmenliği                                            41                                          9,6
Üstün Zekâlılar Öğretmenliği                                         19                                            4,4
Sosyal Bilgiler Öğretmenliği                                            39                                            9,1
Edebiyat Öğretmenliği                                                     32                                            7,5
                              
TOPLAM                                             428                                        100
                Üniversite                            
Marmara Üniversitesi                                                       189                                        44,2                      
Maltepe Üniversite                                                            239                                        55,8       
               
                               TOPLAM                                             428                                        100        

Veri Toplama Aracı
Verilerin toplanmasında, Usluel ve Mazman (2009)’ın “Sosyal Ağları Benimseme Ölçeği” ile Russel, Peplau ve Cutrona (1980) tarafından geliştirilmiş ve Demir (1989) tarafından Türkçe adaptasyonu yapılmış “UCLA Yalnızlık Ölçeği” kullanılmıştır. Katılımcıların demografik özellikleri ile sosyal ağlara yönelik alışkanlıklarını belirlemek amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır.
Sosyal Ağları Benimseme Ölçeği: Ölçek, 21 maddeden ve 5 faktörden oluşmaktadır. Bu faktörler, “yarar”, “kullanım kolaylığı”, “sosyal etki”, “kolaylaştırıcı faktörler” ve “topluluk kimliğidir”. Ölçekteki sorular 10’lu likert tipindedir. Yanıtlar 1=”Hiç katılmıyorum” ve 10=”Tamamen katılıyorum”’u ifade eder. Ölçeğin Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayısı 0,90’dır. Bu araştırmada ise 0,85’tir.
UCLA Yalnızlık Ölçeği: Ölçek, 10’u ters puanlandırılmış, toplam 20 maddedir ve kişilerin genel yalnızlık düzeylerini belirlemeye yöneliktir.  4’lü likert tipinde, 1=”Bu durumu hiç yaşamadım” ve 5=”Bu durumu sık sık yaşarım” arasında derecelendirilmiştir. Ölçeğin Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayısı 0,96’dır. Bu araştırmada ise 0,80’dir.
Kişisel Bilgi Formu: Form ile öğrencilerin demografik özellikleri (Üniversite türü, cinsiyet, yaş, bölüm, sınıf vs.) ile sosyal ağ kullanım alışkanlıklarına (Sosyal ağ sitelerindeki hesap sayısı, hangi sosyal ağlara bağlandığı, ne zamandan beri sosyal ağları kullandığı, günlük erişim miktarı vs.) yönelik veriler toplanmıştır.
İşlem
Ölçme aracı derslerde gönüllülük ilkesiyle uygulanmıştır. Formlar 10-12 dakika arasında doldurulmuştur.
Verilerin Analizi
Veriler, SPSS 18 (PASW) programında frekans ölçümü, betimsel analiz ve korelasyon test teknikleri ile çözümlenmiştir.

BULGULAR
            Araştırmada öncelikle öğretmen adaylarının demografik özellikleri ile sosyal ağları kullanım alışkanlıkları analiz edilmiştir.
Tablo 2: Kişisel bilgisayara sahiplik oranları

Eğitim fakültesi öğrencileri
f (%)
Evet
352 (82,2)
Hayır
70 (16,4)
Kayıp Veri
6 (1,4)
TOPLAM
428 (100)

            Eğitim fakültesi öğrencileri yüksek oranda (%82,2) kişisel bilgisayara sahiptir.
Tablo 3: İnternet bağlantısına sahiplik oranları

Eğitim fakültesi öğrencileri
f (%)
Evet
379 (88,6)
Hayır
47 (11,0)
Kayıp Veri
2 (,5)
TOPLAM
428 (100)

            Katılımcılar yüksek oranda (%88,6) internet bağlantısına sahiptir.
Tablo 4: Facebook hesabına sahiplik oranları

Eğitim fakültesi öğrencileri
f (%)
Evet
395 (92,3)
Hayır
33 (7,7)
TOPLAM
428 (100)

            Öğretmen adaylarının büyük kısmının (n=395; %92,3) Facebook hesabı vardır.

Tablo 5: Twitter hesabına sahiplik oranları

Eğitim fakültesi öğrencileri
f (%)
Evet
249 (58)
Hayır
179 (42)
TOPLAM
428 (100)

Twitter hesabına sahip katılımcılar ortalamanın biraz üzerinde (%58), olmayanlar ise azımsanmayacak orandadır (%42). Facebook üyeliği oranı çok yüksek, Twitter üyeliği daha azdır.
Tablo 6: Diğer sosyal ağlarda hesaba sahiplik oranları

Eğitim fakültesi öğrencileri
f (%)
Evet
172 (40,2)
Hayır
252 (58,9)
Kayıp Veri
4 (,9)
TOPLAM
428 (100)
           
Öğretmen adaylarının yarısından fazlasının (%58,9) Facebook veya Twitter dışındaki sosyal ağlarda hesabı yoktur. Hesabı bulunanlar da azımsanmayacak orandadır (%40,2).
Tablo 7: Cep telefonunda internet bağlantısına sahiplik oranları

Eğitim fakültesi öğrencileri
f (%)
Evet
335 (78,3)
Hayır
79 (18,5)
Kayıp Veri
14 (3,3)
TOPLAM
428 (100)
           
Cep telefonundan internete bağlananların oranı %78,3’tür. İnternet bağlantısı sahiplik oranı (%88,6) düşünülürse, %78,3 oranı oldukça yüksektir. Bu sonuç, mobil internetin yaygınlaştığını göstermektedir.

Tablo 8: Cep telefonunda sosyal ağ paketlerine sahiplik oranları

Eğitim fakültesi öğrencileri
f (%)
Evet
286 (66,8)
Hayır
72 (16,8)
Kayıp Veri
70 (16,4)
TOPLAM
428 (100)
           
Öğretmen adaylarının cep telefonlarındaki sosyal ağ paketlerinden yararlanma oranı ortalamanın üzerindedir (%66,8). Tablodaki “Kayıp veri” ifadesi, soruyu cevaplamayan katılımcıların bilgisidir. Kayıp veri oranı (%16,4), öğretmen adaylarının sosyal ağ paketlerinin farkında olmadığı, soruyu anlamadıkları veya sosyal ağ paketlerini cep telefonlarından kullanmadıkları da varsayılabilir.

Tablo 9: Ne zamandan beri sosyal ağların kullanıldığı

Eğitim fakültesi öğrencileri
f (%)
1 yıldan az
32 (7,5)
1-3 yıl
124 (29)
3-5 yıl
136 (31,8)
5 yıldan fazla
116 (27,1)
Kayıp Veri
20 (4,7)
TOPLAM
428 (100)
           
Öğretmen adayları en çok 3-5 yıl arası zamandır sosyal ağları kullanmaktadır. Bununla birlikte, 5 yıldan fazla zamandır kullananların oranı (%27,1) ile 1-3 yıl zamandır kullananların oranı (%29) birbirine yakındır. Bu durumda, 3 yıl ve üzeri zamandır sosyal ağları kullananlar ortalamanın üzerindedir (%58,9).
Tablo 10: Günlük sosyal ağ kullanım süresi

Eğitim fakültesi öğrencileri
f (%)
1 saatten az
182 (42,5)
1-3 saat arası
174 (40,7)
3-5 saat arası
38 (8,9)
5 saatten fazla
23 (5,4)
Kayıp Veri
11 (2,6)
TOPLAM
428 (100)
           
Öğretmen adaylarının günlük sosyal ağları kullanım süresi çoğunlukla 1 saatten azdır (%42,5). İkinci sıradaki günlük 1-3 saat arası sosyal ağ kullanım, ilk orana yakındır (%40,7). Günde 3-5 saat (%8,9) ve 5 saatten fazla (%5,4) sosyal ağ kullanımı bağımlılığa işaret eder (Bianchi and Philips, 2005; Ha, Chin ve diğerleri, 2008).
Tablo 11: Aile ile haberleşmek için sosyal ağ kullanımı

Eğitim fakültesi öğrencileri
f (%)
Evet
179 (41,8)
Hayır
166 (38,8)
Kayıp Veri
83 (19,4)
TOPLAM
428 (100)
           
Öğretmen adaylarının aile ile haberleşmede sosyal ağ kullanımı %41,8 oranındadır ve tercih etmeyenlere göre ortalamaya daha yakındır. Aile ile haberleşmede sosyal ağları tercih etmeyenlerin oranı %38,8’dir. Kayıp veri (%19,4) çekimserleri veya kastedilenin anlaşılmamasını gösterebilir.
            Diğer araştırma amacı olan; öğretmen adaylarının sosyal ağları benimseme düzeylerinin ne seviyede olduğuna yönelik betimleyici analiz yapılmıştır.
Tablo 12: Öğretmen adaylarının sosyal ağları benimseme düzeyleri

Eğitim fakültesi öğrencileri
N
SS
Yarar
428
24.28
8.11
Kullanım Kolaylığı
428
32.34
8.67
Sosyal Etki
428
19.04
8.38
Kolaylaştırıcı Faktörler
428
36.67
9.71
Topluluk Kimliği
428
21.91
9.49
Toplam Benimseme
428
134.27
28.95

            Öğretmen adaylarının sosyal ağları benimseme düzeyi oldukça yüksektir (=134,27). Alt düzeyler (yarar, kullanım kolaylığı, sosyal etki, kolaylaştırıcı faktörler, topluluk kimliği) incelendiğinde, özellikle kullanım kolaylığı ve kolaylaştırıcı faktörler sebebiyle Facebook benimsenmektedir. Her iki faktörün en üst puanı 40’tır ve katılımcıların ortalamaları yüksektir (=32.34; =36.67). Yarar (=24.28) ve topluluk kimliği (=21.91) faktörleri de ortalamanın üzerindedir. Fakat sosyal etki faktörü ortalamanın çok az üzerindedir (=19.04).
            Öğretmen adaylarının yalnızlık düzeyinin seviyesi de betimsel analiz ile belirlenmiştir.
Tablo 13: Öğretmen adaylarının yalnızlık düzeyleri

Eğitim fakültesi öğrencileri
N
SS
Yalnızlık Düzeyi
428
35.81
8.88
           
Öğretmen adaylarının orta seviyenin üzerinde (=35,81) yalnız oldukları bulunmuştur. Bu durum öğretmen adaylarının yarısından fazlasının yalnız olduğunu göstermektedir.
            Öğretmen adaylarının sosyal ağ sitelerini benimseme düzeyleri ile yalnızlıkları arasında bir ilişkinin olup olmadığının belirlenmesine yönelik korelasyon analizi yapılmıştır.

Tablo 14: Sosyal ağ sitelerini benimseme düzeyi ile yalnızlık düzeyi ilişkisi
Sosyal ağları benimseme düzeyi ve alt düzeylerinin yalnızlık ile ilişkileri
n
r
p
Yarar
428
-0.134
0.005
Kullanım Kolaylığı
428
-0.123
0.011
Sosyal Etki
428
-0.058
0.232
Kolaylaştırıcı Faktörler
428
-0.192
0.000
Topluluk Kimliği
428
-0.067
0.165
Toplam Benimseme
428
-0.144
0.003

Yalnızlık ile benimseme arasında ters yönde ve düşük seviyede bir ilişki (r = 0,144, p<0,005) vardır. Yalnızlık azaldıkça, benimsemenin arttığı, yalnızlık artarsa, benimsemenin azaldığı söylenebilir. Bu sonuç, benimseme alt boyutlarında da aynı olup, sadece, sosyal etki boyutu ile yalnızlık arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.
SONUÇ VE TARTIŞMA
            Araştırmada, öğretmen adaylarının sosyal ağları benimseme düzeyleri ile yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Bunun için, öğretmen adaylarının demografik özellikleri ile sosyal ağları kullanım alışkanlıkları da belirlenmiştir.
Öğretmen adaylarının kişisel bilgisayara sahipliği yüksektir (%82,2). Kişisel bilgisayara sahipliğin sosyal ağları kullanmada farklılığa yol açıp açmadığı diğer analizlerle açıklanabilir. Internet erişimine sahiplik %88,6’dır. Bu oran birçok araştırmayı desteklemektedir (Deniz ve Coşkun, 2004; Tutgun ve Deniz, 2010; Tutgun Ünal, 2012).
Öğretmen adaylarının internete mobil erişim oranı %78,3’tür. Başka bir araştırmada eğitim fakültesi öğrencilerinin cep telefonlarını internet amaçlı kullanımı %70,4 çıkmıştır (Arslan ve Tutgun Ünal, 2013). Aynı araştırmada, mobil internete bağlanmayan öğretmen adaylarının oranı ise %29,6’dır. Bu oranlar çalışmamızdakilere yakındır.
Katılımcıların %92,3’ü Facebook, %58’i Twitter, %40,2’si ise diğer sosyal ağ sitelerine üyedir. Üstelik mobil internet abonesi %78,3’lik öğretmen adayının, %66,8’i sosyal ağlara mobil bağlanmaktadır. Bu yüksek oranlar, sosyal ağların eğitim amaçlı kullanımının önemini vurgulayan birçok araştırmayı destekler (Ajjan ve Hartshorne, 2008; Özmen, Aküzüm ve diğ., 2011; Ploderer, Howerd ve Thomas, 2010; Stanciu, Mihai ve Aleca, 2012). Öğretmen adayları, yönlendirilirlerse mesleklerinde bu mecraları eğitim amaçlı kullanabilir.
Sosyal ağlar, okullardaki çalışan ve öğrencilerin iletişim ve kararlara katılımlarında ve ortak kurum politikası belirlenmesinde önemlidir (Schmucki ve Meel, 2010). Bu araştırmada Twitter’daki öğretmen adayları (%58) ortalamanın üzerindedir. Bunun artırılması için, Twitter kullanımının önemini vurgulayan çalışmalar yaygınlaştırılabilir.
Katılımcıların yarıya yakını diğer sosyal ağları tercih ettiklerini belirtmişlerdir (%40,2). Öğretmen adaylarının Facebook ve Twitter dışında kullandıkları sosyal ağ siteleri belirlenip, mesleki uygulamalar geliştirilebilir.
Öğretmen adayları en çok 3-5 yıldır sosyal ağları kullanmaktadır (%31,8). 5 yıldan fazla zamandır kullananların oranı da %27,1’dir. Sosyal ağlar ortaya çıktıklarından bu yana kullanımdadır.  
Katılımcılar sosyal ağları çoğunlukla günde 1 saatten az  (%42,5) ve 1-3 saat arası (%40,7) kullanmaktadır. Bulgular önceki araştırmalarla tutarlıdır (Tutgun, Deniz ve Moon, 2011).
Araştırmada aile ile haberleşmek için sosyal ağları kullananlar %41,8’dir. Ailesi farklı şehirdekiler, sosyal ağlardan da iletişim kurabilmektedir. Her kesimde bilgi ve iletişim teknolojilerine olan ilginin arttığından, öğrenci ve aile tarafında, sosyal ağları iletişimde farklı kesimlerin kullandığı söylenebilir (Vural ve Bat, 2010).
Öğretmen adayları sosyal ağları oldukça yüksek oranda (=134,27) ve en çok kullanım kolaylığı ve kolaylaştırıcı faktörler (=32.34; =36.67) sebebiyle benimsemektedirler.
Farklı kültürler şunlarda farklılaşan sosyal ağlarda yoğunlaşır (Vitkauskaitė, 2011): Kimlik, varoluş, saygınlık, içerik paylaşımı, sohbet, gruplaşma ve ilişkiler. Sosyal ağlar, kullanıcı özelliklerine uygun uygulamalar geliştirmelidir. Araştırmamızda da, özellikle kullanım kolaylığı, kolaylaştırıcı faktörler ile yarar ve topluluk kimliği açısından Facebook benimsenmektedir. Bu tür araştırmalarla farklı gruplar ve mesleklerde benimseme faktörleri belirlenebilir.
Öğretmen adaylarının yalnızlık düzeyleri orta seviyenin üzerindedir (=35,81) ve öğretmen adaylarının yarısından fazlası yalnızdır. Sonuçlar önceki araştırmalarla tutarlıdır ve mesleki verimlilik açısından önlemler alınmalıdır (Tutgun ve Deniz, 2010; Tutgun, Deniz ve Moon, 2011). Sosyal ağları benimseme ile yalnızlık arasında düşük seviyede ve ters yönde bir ilişki belirlenmiştir (r= 0,144, p<0,005). Öğretmen adaylarının sosyal ağları benimseme düzeyi arttıkça yalnızlık düzeyleri azalmaktadır. Bu konuda derinlemesine çalışmalar yapılması gereklidir.

ÖNERİLER
 Bulgulara göre şu öneriler yapılabilir:
  1.       Öğretmen adayları “sosyal ağların eğitimde kullanımı” seminerleri ile bilinçlendirilebilirler.
  2.     “Yeni medya okuryazarlığı”, “Etkili iletişim” gibi seçmeli dersler açılabilir veya yaygınlaştırılabilir.
  3.      Sosyal ağları benimsemenin altında yatan faktörlerin belirlenebilmesi için bu tür araştırmalar tüm fakültelere yaygınlaştırılabilir. Böylece, farklı grupların özelliklerine uygun sosyal ağlar geliştirilebilir.
  4.    Öğretmen adaylarının yalnızlık seviyelerinin orta seviyenin üzerinde bulunmasının altında yatan nedenler yapılacak derinlemesine araştırmalarla belirlenebilir.


KAYNAKÇA

Ajjan, H. ve Hartshorne, R. (2008). Investigating faculty decisions to adopt Web 2.0 technologies: Theory and empirical tests, Internet and Higher Education, 11, 71–80.
Arslan, A. ve Tutgun Ünal, A. (2013). Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Cep Telefonu Kullanım Alışkanlıkları ve Amaçlarının İncelenmesi, International Journal of Human Sciences, 10 (1), 182-201.
Bianchi, A. ve Philips, J. G. (2005). Psychological Predictors of Problem Mobile Phone Use,  Cyber Psychology and Behavior, 8, 39-51.
Demir, A. (1989). UCLA Yalnızlık Ölçeğinin Geçerlik ve Güvenirliği. Psikoloji Dergisi, 7(23): 14–28.
Deniz, L. ve Coşkun, Y. (2004). Öğretmen adaylarının internet kullanımına yönelik yaşantıları. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 20, 39-52.
Fitton, L., Gruen, M. ve Poston, L. (2010). Twitter for dummies. (2. ed.). Kanada: Indianapolis, Wiley Publishing.
Georgina A.D. & Hosford C.C. (2009) Higher education faculty perceptions on technology integration and training. Teaching and Teacher Education 25, 690–696.
Grant, N. (2008). On the Usage of Social Networking Software Technologies in Distance Learning Education. In Mazman, S.G. (2009). Sosyal ağların benimsenme süreci ve eğitsel bağlamda kullanımı, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Ha, J.H., Chin, B. ve diğ. (2008). Characteristics of Excessive Cellular Phone Use in Korean Adolescents. Cyber Psychology and Behavior, 11 (6), 783-786.
Kabilan, M. K., Ahmad N. ve Abidin, M. J. Z. (2010). Facebook: An online environment for learning of English in institutions of higher education? The Internet and Higher Education, 13, 4, 179 – 187.
Karal, H. ve Kokoç, M. (2010). Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amaçlarını Belirlemeye Yönelik Bir Ölçek Geliştirme Çalışması, Turkish Journal of Computer and Mathematics Education, Vol.1 No.3 (2010), 251-263.
Karasar, N. (1994). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Ankara: 3A Araştırma Danışmanlık Limited.
Kim, C., Kim, M., Lee, C., Spector, J. M., & DeMeester, K. (2013). Teacher beliefs and technology integration. Teaching and Teacher Education, 29, 76-85.
Lampe, C., Ellison, N. ve Steinfield, C. (2006). A face (book) in the crowd: social searching vs. social browsing. Proceedings of the 20th Anniversary Conference on Computer Supported Cooperative Work, Banff, Alberta, Canada.
Martinovic, D. & Zhang, Z. (2012). Situating ICT in the Teacher Education Program: Overcoming challenges, fulfilling expectations. Teachers and Teacher Education, 28(3), 461-469.
Özmen, F., Aküzüm, C. ve diğ. (2011). Sosyal Ağ Sitelerinin Eğitsel Ortamlardaki İşlevselliği, 6th International Advanced Technologies Symposium (IATS’11), 16-18 May 2011, Elazığ, Turkey.
Ploderer, B., Howard, S. ve Thomas, P. (2010). Collaboration on social network sites: amateurs, professionals and celebrities. Computer Supported Cooperative Work, 19(5), 419–455.
Russell, D., Peplau, L.A. ve Cutrona, C.E. (1980). The revised UCLA loneliness scale: concurrent and discriminant validity evidence. Journal of Personality and Social Psychology, 39:472–80.
Schmucki, L. ve Meel, S., K.(2010). Social Networking in Education: Practices, Policies, and Realitie. Aralık 25, 2012 tarihinde http://www.mmseducation.com/register2010/ adresinden alınmıştır.
Socialbakers (2012). Turkey Facebook Statistics., http://www.socialbakers.com/facebook-statistics/turkey Web adresinden 7 Aralık 2012 tarihinde erişilmiştir.
Stanciu, A., Mihai, F. ve Aleca, O. (2012). Social Networking As An Alternative Environment For Education, Accounting and Management Information Systems, Vol. 11, No. 1, pp. 56–75, 2012.
Starkey, L. (2010). Supporting the digitally able beginning teacher. Teaching and Teacher Education. 26 (7) 1429-1438.
Tutgun, A. ve Deniz, L. (2010). Problematic Internet Usage among Prospective Teachers. International Educational Technology Conference] (IETC), Volume II, Page 1226, Boğaziçi University, Istanbul.
Tutgun, A, Deniz, L. ve Moon, Man-Ki (2011). A Comparative Study of Problematic Internet Use and Loneliness among Turkish and Korean Prospective Teachers. TOJET (The Turkish Online Journal of Educational Technology), 10(4), 14-30.
Tutgun Ünal, A. (2012). A Study on Characteristics of Internet Use of CEIT Students and Their Preferences, AJIT-e: Academic Journal of Information Technology, 3(6), 22-41.
TÜİK (2011). Bilgi Toplumu İstatistikleri, http://www.dpt.gov.tr/DocObjects/View/12808/Bilgi_Toplumu_Istatistikleri_2011.pdf  web adresinden 12 Ocak 2013 tarihinde erişilmiştir.
Usluel, Y.K. ve Mazman, S.G.(2009). Sosyal Ağların Benimsenmesi Ölçeği, Eğitim Bilimleri ve Uygulama, 8 (15), 139-160.
Vitkauskaitė, E. (2011). Cultural Adaptation Issues In Social Networking Sites, Economics And Management, 2011: 16.
Vural, Z.B. ve Bat, M. (2010). Yeni Bir İletişim Ortamı Olarak Sosyal Medya: Ege Üniversitesi İletişim Fakültesine Yönelik Bir Araştırma, Journal of Yasar University,  20(5), 3348-3382.

DİZİN İÇİN ANAHTAR SÖZCÜKLER:

Sosyal ağlar, sosyal paylaşım, öğretmen adayları, yalnızlık, Facebook, Twitter 



Cite:
·         Köroğlu, O. & Tutgun Ünal, A. (2013). Öğretmen Adaylarının Sosyal Ağları Benimseme Düzeyleri İle Yalnızlık Düzeyleri Arasındaki İlişki, Yeni Medya Çalışmaları: Kuram, Yöntem, Uygulama ve Siyasa I. Ulusal Kongresi, Kongre kitabı (ISBN 978 - 605 - 62169 - 3 – 0), sf: 161, Kocaeli Üniversitesi, Kocaeli.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder